Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Atatürk’ü en doğru şekilde anmanın yolunun, onun hedeflerini en iyi şekilde anlamaktan geçtiğine inanıyoruz. Bu çerçevede, Gazi Mustafa Kemal’in bizlere gösterdiği en önemli hedefler, ülkemizin bağımsızlığını muhafaza etmek ve Türkiye’nin müreffeh bir ülke olarak muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasını sağlamaktır.” dedi.
Ersoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Atatürk’ü Anma Töreni”nde konuştu.
Bugün, Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 85’inci yılı olduğunu belirten Ersoy, bir asır önce Türk milletine diz çöktürmek isteyen işgalcilere karşı bağımsızlık ve özgürlük meşalesini yakan, İstiklal Savaşı’nın Başkomutanı, Cumhuriyet’in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Milli Mücadele şehitleriyle, gazilerini rahmet ve şükranla andı.
Ersoy, “Atatürk’ü en doğru şekilde anmanın yolunun, onun hedeflerini en iyi şekilde anlamaktan geçtiğine inanıyoruz. Bu çerçevede, Gazi Mustafa Kemal’in bizlere gösterdiği en önemli hedefler, ülkemizin bağımsızlığını muhafaza etmek ve Türkiye’nin müreffeh bir ülke olarak muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasını sağlamaktır.” ifadelerini kullandı.
Şanlı maziye sahip Türk milletinin, tarihte büyük badireler atlatarak en zor koşullarda dahi bağımsızlığından taviz vermemeyi başardığını anımsatan Ersoy, bu çerçevede bağımsızlık ruhunu her daim diri tutmanın asli görevlerinin başında geldiğini söyledi.
“Türkiye’nin asıl gücü, birlik, beraberlik, kardeşlik ve bundan kaynaklanan cesaretimizdir”
Ersoy, bağımsızlık ile muasır medeniyet hedeflerine ulaşmak arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ifade ettiği gibi Türkiye’nin asıl gücü, ne topu ne tüfeği ne de süngüsüdür. Türkiye’nin asıl gücü, insanımızın birliği, beraberliği, kardeşliği ve bundan kaynaklanan cesaretidir.” diye konuştu.
Ersoy, şunları söyledi:
“Bu açıdan tarihsel hedeflerimize ulaşırken birlik ve beraberliğimizin ne kadar önemli olduğunu da hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayacağız. Ülkesini, milletini, vatanını seven, Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ulaşmayı kendisine bir ideal olarak benimsemiş, kalbi Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı için atan herkesin, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılının Türkiye Yüzyılı olması için dayanışma ve kardeşlik içinde gece gündüz demeden çalışması gerektiğine inanıyoruz.”
Artık eğitimde, kültürde, sanatta, teknolojide, bilimde dünyadaki güç odakları tarafından yönlendirilen değil kendi değerlerini üreterek küresel sisteme yön veren bir Türkiye için çalıştıklarını dile getiren Ersoy, yaptıkları çalışmaların neticesini görmeye başladıklarını, Türk kültürü, sanatı ve teknolojisinin yakından takip edildiğini vurguladı.
Ersoy, 200’den fazla ülkede Türkiye’nin tanıtımını gerçekleştirdiklerini belirterek, “Muasır medeniyet yolunda 100 yıldır her alanda büyük hamleler gerçekleştiren ülkemiz, kültür, sanat ve turizm alanlarında da artık dünyanın en önemli markalarından biri haline gelmiştir.” dedi.
“Yarınımız, bugünden çok daha güçlü olacak”
Atatürk Kültür Merkezi, CSO’nun yeni binası, Rami Kütüphanesi, Kız Kulesi’nin restorasyonu, Atlas Sineması, Sümela Manastırı ile yurt dışındaki yapıların restorasyonunu gerçekleştirdiklerini hatırlatan Ersoy, kaçırılan tarihi eserlerin ülkeye getirilip müzelerde sergilenmesini sağladıklarını, Tekel fabrikasını kültür ve sanatın üretim merkezine dönüştürdüklerini, yeni kültür merkezleri inşa ettiklerini anlattı.
Ersoy, Türk kültürüne ilginin artmasıyla dünyanın dört bir yanında insanların Türkçe öğrenmeye başladığını ifade ederek, “Ülkemiz için hedefliyor, planlıyor ve gerçekleştiriyoruz. 85 milyon tek yürek, tek bileğiz. Yarınımız, bugünden çok daha güçlü olacak. Biz Cumhuriyet’e ve Atatürk’ün emanetlerine sahip çıkmanın, onun hedeflerini yerine getirmek için çok çalışmaktan ve üretmekten geçtiğine inanıyoruz ve biz işte bunu hep beraber başarıyoruz.” diye konuştu.
“Türk tarihinin en müstesna günleri”
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs de Cumhuriyet’in kurucu önderi, Türk milletinin gönlüne taht kurmuş büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlayışın 85’inci yılı vesilesiyle düzenledikleri programda devlet erkanını ve konukları ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı’ndan bugüne dek vatanları uğruna can veren şehit ve gazileri rahmet, minnet ve şükranla yad eden Örs, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılının, ülkenin her yerinde büyük bir coşku, heyecan, sevinç ve gurur içinde kutlanan bu günlerin, Türk tarihinin en müstesna günlerinden olduğunu dile getirdi.
Örs, “Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun idare, Cumhuriyet idaresidir.” düşüncesinden yola çıkarak Cumhuriyet’i ilan eden Atatürk’ün, son senelerde milletin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkında kötü fikir besleyenlerin ne kadar gafil ve tetkikten uzak görünüşe düşkün insanlar olduğunu ispat ettiğini belirtti.
Atatürk’ün, “Milletimiz, haiz olduğu özelliklerini ve liyakatini hükümetinin yeni ismiyle medeniyet dünyasına daha çok kolaylıkla göstermeye muvaffak olacaktır.” ve “Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu eserleriyle ispatlayacaktır.” sözlerini anımsatan Örs, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 100 yıllık birikimi sayesinde bugün ulaştığı siyasi, iktisadi, askeri ve kültürel güçle zatı devletlerinin tarafından ilan edilmiş bulunan Türkiye Yüzyılı’nın başladığını bütün dünyaya ispat etmiş bulunmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük bir ileri görüşlülükle ortaya koyduğu ve hedef gösterdiği ülkülere ulaşmak için 100 yıldan bu yana insanüstü bir gayretle çalışan milletimiz ve devlet kurumlarımız, hiç kuşku yok ki 21’inci yüzyıla damgasını vuracak devletlerin ve milletlerin en başında gelecektir.” diye konuştu.
Örs, Atatürk’ün kendi çağının önünde ve üstünde bir devlet adamı olduğunu vurgulayarak, “Bugün ülkemizin geldiği noktada elde ettiği devasa başarılar, aklın, bilimin, teknolojinin ve sanatın önemine ve rehberliğine her fırsatta değinen Atatürk’ün ne kadar ileri görüşlü, ne kadar yerinde bir öngörüde bulunduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 19 Mayıs 2014’te inşası için talimat verdiği Atatürk Kültür, Dil ve Tarihi Yüksek Kurumu yerleşkesinin 2024 yılının mart ayında hizmete açılacağının müjdesini veren Örs, yeni yerleşkede bir araya gelecek olan bağlı kurumlar, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi ve Atatürk Kültür Merkezinin, Türkiye Yüzyılı ülküsü doğrultusunda çalışmaya ve ülkenin ihtiyaç duyduğu bilimsel bilginin önemli bir kısmını üretmeye üniversitelerle işbirliği içinde devam edeceğini vurguladı.
Örs, Atatürk Yüksek Kurumunun ihtiyaç duyduğu bu binanın yapılması için verdiği destekten dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şükranlarını ifade etti.