ANKARA – Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ocak ayında yayınladığı özel güvenlik istatistiklerine göre Türkiye genelinde 540 özel güvenlik eğitim kurumu ve bin 319 özel güvenlik şirketi var. Toplam güvenlik görevlisi sayısı ise 820 bin 545. Bu güvenlik görevlilerinin 532 bin 888’i silahlı, 288 bin 657’si ise silahsız.
Özel güvenlik görevlisi sayısının bu kadar yüksek olmasının en önemli sebeplerinden biri alanında iş bulamayan çok sayıda lisans ve yüksek lisans mezununun güvenlik sektörüne yönelmesi. Ancak sektöre ilgi artınca burada da istihdam sorunu yaşanmaya başladı. İş bulabilen güvenlik görevlileri de özlük hakları konusunda sıkıntılar yaşadıklarını ve zor şartlarda çalıştıklarını anlatıyor.
YÜKSEK LİSANS MEZUNU ÖZEL GÜVENLİK: ATANACAĞIMA DAİR UMUDUMU KAYBETTİM
Sosyoloji lisans ve yüksek lisansını bitirdikten sonra KPSS’ye girdiğini, alımların az, puanların ise yüksek olması sebebiyle atanamadığını belirten Sanem Yaşar, “KPSS’den atanacağıma dair umudumu kaybettim. İş bulmak zorunda olduğum için güvenlik olmaya karar verdim” dedi.
‘DOKTORALI GÜVENLİK GÖREVLİLERİ VAR’
Güvenlik sektöründe çok fazla lisans, yüksek lisans mezunu, hatta doktoralı çalışan olduğunu söyleyen Yaşar, “Üniversite mezunlarının kendi branşlarında ataması olmadıkça mecburen güvenlik sektörü gibi alanlara yönelmek zorunda kalıyorlar. Ben güvenlik görevlisi kartımı erkenden alıp işe başladım. Şimdilerde özel güvenlik sayısı arttığı için iş bulmak zorlaştı” diye konuştu.
‘EHLİYET GİBİ HERKES SERTİFİKA ALABİLİYOR’
Özel güvenlik sertifikalarının kolayca alınabildiğini söyleyen Yaşar, “Kurslara ödenen ücret ve 100 saatlik eğitim sonrası sertifika sahibi olunabiliyor. Temel eğitimlere katılım zorunlu ama yine de devamsızlık yapabiliyorsunuz. Eğitimler çok uzun sürmüyor. 20 gün gibi kısa bir süre yeterli sayılıyor. Silahsız için 100 saat silahlı için 120 saat eğitimden geçince sertifikayı alabiliyorsunuz. Eğitimlerin yetersizliği bir yana ehliyet gibi herkes sertifika alabiliyor” diye konuştu.
‘DEPREM, PANDEMİ, FELAKET FARK ETMEKSİZİN ÇALIŞIYORUZ’
Bir kamu kurumunda özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını söyleyen Yaşar, “Ben kamuda çalışıyorum. Sosyal ve özlük haklarımız kamu çalışanlarına göre daha az. Deprem, pandemi, felaket ve resmi tatil fark etmeksizin her zaman çalışıyoruz. Diğer kamu çalışanlarıyla özlük haklarımız bakımından da eşit olmalıyız” dedi.
MÜZİK ÖĞRETMENİ KORKUT: İŞ BULMAK ZORUNDAYDIM
Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Temel Bilimler bölümü mezunu Turan Korkut, “Lisans mezunu olduktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden pedagojik formasyon aldım. Müzik öğretmenliğine hak kazandıktan sonra KPSS sınavına girdim ama müzik öğretmeni atamaları çok fazla yapılmadığı için atanamadım. Puanım yetse de mülakatlarda adalet olduğunu ve atanacağımı düşünmüyordum. Ben de iş bulmak zorunda kaldığım için özel güvenlik görevlisi olarak işe başladım” ifadelerini kullandı.
‘ARKAMIZDA DURAN KİMSE YOK’
Özel güvenlik görevlilerinin iş güvencesi olmadığını belirten Korkut, “Son zamanlarda bir arkadaşımızın başına gelen olayı anlatayım; hastanede çalıştığı esnada arkadaşımız bir olaya müdahale etmek zorunda kalıyor. Müdahale ettiği kişi nüfuslu, çevresi geniş biri çıkıyor. Arkadaşımızı anında kamu görevinden alıyorlar. Etraflıca bakıldığında bizlerin arkasında duran kimse de yok” diye konuştu.
‘GÜVENLİK GÖREVLİLERİ ALIŞVERİŞE GÖNDERİLİYOR’
İş tanımı dışında da işlerin güvenlik görevlilerine yaptırıldığını dile getiren Korkut, “Bazı arkadaşlarımız görev yaparken alışverişinden tutun araba parkına kadar pek çok kişisel işlerde kullanılmak isteniyor. Güvenliğin tanımı bellidir ve tanım dışında iş yaptırılmamalı ama özel güvenlikler bu tür şeylerle karşı karşıya kalıyor” ifadelerini kullandı.
‘GÜVENLİK SEKTÖRÜNDE HER BRANŞTAN İNSAN VAR’
Ailesinin ekonomik durumunun iyi olmaması sebebiyle mezun olduktan sonra hızlı iş bulması gerektiğini söyleyen Gül Menderes, Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler bölümünden mezun olduktan sonra KPSS’ye girdiğini anlattı. Pek çok kişi gibi atanamadığını ve özel güvenlik mesleğine yöneldiğini söyleyen Menderes, “Sektörün ilk zamanlarında lise mezunları yoğun çalışırken, şimdilerde yoğunluk sayısı artan üniversiteli işsizlerden oluşuyor. Genel olarak vasıfsız bir iş olarak görünen güvenlik sektöründe, her branştan insan var” diye konuştu.
‘SENDİKAMIZA ÜYE YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA MEZUNU MEVCUT’
Üniversite mezunlarının özel güvenlik sektörüne yönelmesindeki en büyük nedenin ülkedeki işsizlik olduğunu vurgulayan Güvenlik-Sen Genel Başkanı Serdar Aslan ise, “Kendi alanlarında istihdam sağlanamayan pek çok kişi güvenlik sektörüne yöneliyor. Sendikamıza üye yüksek lisans ve doktora yapmış olanlar dahil çok fazla üniversite mezunu güvenlik emekçisi mevcut” dedi.
‘ÖZEL GÜVENLİKLER SENDİKASIZ VE GÜVENCESİZ ÇALIŞIYOR’
Özel güvenlik çalışanlarının herhangi bir özlük hakkının olmadığını söyleyen Güvenlik-Sen Genel Başkanı Serdar Aslan, “2012 yılında düzenlenen Özel Güvenlik Hizmetlerine dair 5188 sayılı bir kanun kapsamında özel güvenliklere özlük hakları maalesef verilmiyor. Bugün hala on binlerce özel güvenlik emekçisi sendikasız ve güvencesiz çalışıyor. En ufak bir adli soruşturma durumunda bile özel güvenlik kimlik kartları iptal edilerek çalışma hakları elinden alınıyor. Özel güvenlikler güvenceli çalışmalı” ifadelerini kullandı.