Toplum Çalışmaları Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi Oğuz Atalay, ekonomi politikalarının enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve yükün alt ve orta gelir grubuna ağır geldiğini belirtti. Enflasyonu 4-6 puan arasında azaltabilecek politika önerilerini sıraladı.
Mayıs 2023 seçimlerinden sonra yıllık enflasyonun yüzde 39,59 seviyesinde olduğu hatırlatılan analizde, iki yıl sonra bu oranın yüzde 37,86’ya gerilediği bildirildi. Enflasyonun yüzde 75,45’e kadar yükseldiği ancak kalıcı bir düşüş sağlanamadığı vurgulandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artışlarına işaret edildi ve Atalay, para politikasında sıkılaşmaya rağmen baz ve geniş para artış oranlarının düşük kalmasının politikanın etkinliğini sorgulattığını belirtti.
‘YÜK ALT VE ORTA GELİR GRUBUNDA’
Atalay, sıkılaştırıcı para politikalarının ekonomik durgunluk ve likidite sıkışıklığına yol açarken, mali politika tarafının eksik kaldığını savundu. 2025 Nisan ayı bütçe gerçekleşmeleri incelendiğinde bütçe giderlerinin yüzde 46,3 artış gösterdiği, faiz giderlerindeki artışın ise rekor seviyede yükseldiği belirtildi. İlk dört ayda faiz giderlerindeki artışın bütçe açığının istenilen seviyelere ulaşamadığını ve mali disiplinin sağlanamadığını ortaya koyduğu ifade edildi.
Atalay, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek‘in vergi politikalarının altında yatan nedenin bütçe dengesizliği olduğuna dikkat çekerek, “Politikaların yükü alt ve orta gelir grubuna binmekte ve bu kesimin sorunlarına çözüm üretilememektedir” şeklinde konuştu.
‘VERGİ YÜKÜ DENGELİ DAĞITILMALI’
Toplum Çalışmaları Enstitüsü, ekonomik darboğazdan çıkış ve alt-orta gelir gruplarının alım gücünü artırmak için şu politika önerilerini sundu:
- Alt ve orta gelir grubunun alım gücünü artırmak ve bu grubun vergi yüklerini hafifletmek için ilk vergi diliminin sınırının 2 kat, ikinci vergi diliminin sınırının 3 kat artırılması gerekmektedir.
- Mevduat faiz gelirlerinde oranlı vergilendirme yapılmalı ve yüksek tasarruf sahiplerinden daha fazla vergi alınmalıdır.
- Mevduat faiz geliri elde edenlerin belirli oranda devlet tahvili bulundurması zorunlu tutulmalı ve vadede vergi teşviki olmalıdır.
- Reel getiri garantili ve enflasyona endeksli tahvillerin yaygınlaştırılması gerekmektedir.
- Boş konutlara ilave vergi getirilmeli ve çoklu konut sahipliği artırılan oranlı vergiye tabi olmalıdır.
- Gelir-harcama uyumsuzluğu üzerinden otomatik vergi getirilmelidir.
- Kredi kartı ile yapılan yurtdışı harcamalara harcama tutarına göre artan oranlı vergi getirilmelidir.
‘ENFLASYON DÜŞEBİLİR’
Atalay, önerilerin hayata geçirilmesi durumunda enflasyonun 4-6 puan düşebileceğini ve alt-orta gelir grubunun rahatlayabileceği bir sürece girilebileceğini belirtti. Enflasyonun düşmemesinin nedeninin yüksek gelir grubunun harcama alışkanlıklarını değiştirmemesi ve TL’ye olan güven eksikliği olduğuna dikkat çekti. Atalay, “Verginin tavana yayıldığı bir modele geçmek gerekiyor” dedi.