Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bugün Ankara’daki Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda seçim anketlerine değinerek, “Yeniden Refah Parti’miz ne kadar oy aldı? Yüzde 3’e yakın bir oy aldı. Yani anketlerde gösterilenin 3 misli. İnşallah Mart ayında da aynısı olacak ve cenabı Allah’ın izniyle Mart seçimlerinde yüzde 20’nin üzerinde oyla çıkacağız” dedi. Erbakan ayrıca, “Bakan Işıkhan’ın vatandaşımızın yoksul kalmasını kabullendiğini asgari ücrete yaklaşımından da anlıyoruz. Asgari ücret için geçmişte olduğu gibi asgari ücrete tek bir sefer zam yapmayı düşünüyoruz diyor. Bu enflasyon patlamasının olduğu bir ortamda, hiçbir enflasyon hesabının birkaç ay sonra bile geçerli olmadığı bir ortamda, bir sene için bir defa zam yapmayı düşünüyorlarsa cenabı Allah bu asgari ücretlinin yardımcısı olsun” diye konuştu.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bugün Ankara Green Park Otel’de “Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı”na katıldı. Erbakan özetle şöyle konuştu:
“MART AYINDAKİ SEÇİMLERE 400 BİNİN ÜZERİNDE ÜYEYLE GİRECEĞİZ. ÖNCE YEREL YÖNETİMLERDE İKTİDAR, ARDINDAN 2028 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE İKTİDAR”
“Bütün engellemelere rağmen bütün sıkıntılara rağmen içeriden dışarıdan her türlü oyunlara rağmen Milli Görüş küllerinden yeniden doğmuştur ve şanlı sancak dalgalanmaya devam etmektedir. 1969’da açılan o şanlı sancağı layık olduğu yere, Yeniden Refah Partisi olarak bizler taşıyacağız.
Önümüzdeki Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlere bu tempoyla ve daha da yüksek bir tempoyla hazırlamaya devam edeceğiz ve Mart ayındaki seçimlere 400 binin üzerinde üyeyle gireceğiz. Önce yerel yönetimlerde iktidar, arkasından 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidar Allah’ın izniyle.
Yerel yönetimlerde Milli Görüş’ün iktidar olması demek milletimizin özlemle hasretle beklediği 1989 ve 94 yıllarındaki Milli Görüş belediyeciliğini yeniden hayata geçirilmesi demektir. Milli Görüş belediyeciliği, ‘halka hizmet hakka hizmettir’ anlayışıyla yapılan belediyecilik, millete hizmeti ibadet olarak yapan belediye başkanlarının olduğu bir belediyecilik. En güzel örnek olarak 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni aldığımız dönemi veriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin aldık, bir önceki belediyeye döneminden temizlik işçileri grev yapıyor. Bu grev dolayısıyla İstanbul’un çöpleri toplanmıyordu. Kim topladı o çöpleri? Refah Partisi’nin gençlik kolları teşkilatı topladı.
Bunun bir başka örneğini dünyanın herhangi bir yerinde görebilir misin? Elbette ki göremezsin. Başka bir parti belediyeyi kazandığı zaman teşkilatlar ve çevresinde olanlar koşup belediye başkanına diyorlar ki, ‘Bize hangi arızayı tahsis edeceksin’, ‘Bize hangi ihaleyi vereceksin’, ‘Bize nasıl bir rant sağlayacaksın.’ Peki Milli Görüş ne diye koşuyor? Milli Görüşçüler çöpleri toplamaya koşuyor. Neden, çünkü cenabı Allah’ın rızasına odaklanmışlar da onun için. Onlar ihale için, rant için değil Allah rızası için koşuyor. İşte aramızdaki fark budur.
“BUGÜN TOPLAMDA 87 BELEDİYE BAŞKAN ADAYIMIZI İLAN ETMİŞ OLACAĞIZ”
Geçtiğimiz hafta genel merkezimizde 49 belediye başkan adayımızı tanıttık. Burada inşallah 85 belediye başkan adayımızı daha ilan edeceğiz. Allah hayırlı ve mübarek eylesin. Bugün bir büyükşehir belediye başkanı adayımızı, iki il belediye başkan adayımızı, 61 ilçe belediye başkan adayımızı ve 23 belde belediye başkan adayımızı ilan edeceğiz ve toplamda 87 belediye başkan adayımızı ilan etmiş olacağız.
Bugün Türkiye’de bir yanda rantçı belediyeler, bir yanda heykelci belediyeler, bir yanda da örgütçü belediyelerle karşı karşıyayız. Bunların hepsi artık çökmüştür, yerle yeksan olmuştur. Heykel dikmek, konser düzenlemekten başka millete hizmet veremeyen belediye kendi cebini, çıkarını, kazancını ve rantını düşünmekten milleti unutan belediyeler, terör örgütlerine para aktaracağım kaynak aktaracağım diye milletin değil terör örgütlerinin belediye başkanı olmuş belediyeler. Milletimiz bunların hepsinden bıkıp usanmıştır, değişim istemektedir, Milli Görüş istemektedir.
Belediyeler çeşitli dönemlerde çeşitli zümrelerin gelir servet transferi yaptığı, parti teşkilatlarının beslendiği yerel darphanelere dönüşmüştür. Belediyelerde bugün yaşanan sorunların temelinde zihniyet sorunu yatmaktadır ve bu sorunlu zihniyetin sebebi de ahlak yoksunluğudur, ahlak sorunudur. Milletin gelirinden, alın terinden oluşan belediyenin fonlarını ve bütçesini yolsuzluğa ve ranta peşkeş çekmek bir ahlak sorunudur. LGBT propagandalarına belediye eliyle destek olmak bir ahlak sorunudur. İhaleye fesat karıştırmak, işe alımlarda torpil ve adaletsizlik yapmak, işçinin alın terini sömürmek bir ahlak sorunudur.
Milli görüş belediyeciliği demek ahlaklı belediyecilik demektir.
Belediyelerde 30 sene sonra yeniden destan yazacağız inşallah. Yepyeni ve tertemiz bir sayfa açacağız inşallah. Ne diyordu rahmetli Erbakan hocamız, ‘Bizim sizinle aramızdaki fark: şu bizim yaptıklarımızı siz hayal bile edemiyorsunuz’ diyordu. İşte, Erbakan hocamızın bu ifadesinde olduğu gibi onların hayal bile edemediklerini gerçekleştirmeye geliyoruz.
“MART SEÇİMLERİNDE YÜZDE 20’NİN ÜZERİNDE OYLA ÇIKACAĞIZ”
Seçimin de yaklaşmasıyla beraber çok sayıda anketler yapılıyor. Bu anketlerde Yeniden Refah Parti’mize de bir oy oranı veriliyor, yüzde 6. Bir önceki seçimde 14 Mayıs’ta Yeniden Refah Parti’mize ne kadar oy veriyorlardı? Yüzde 1’in altında. En fazla gösteren anket yüzde 1 gösteriyor. Peki Yeniden Refah Parti’miz ne kadar oy aldı? Yüzde 3’e yakın bir oy aldı. Yani anketlerde gösterilenin 3 misli. İnşallah Mart ayında da aynısı olacak ve cenabı Allah’ın izniyle Mart seçimlerinde yüzde 20’nin üzerinde oyla çıkacağız.
Kendilerine sosyal medya fenomeni denilen bazı kişilerin nasıl ahlaki kuralları, inancımızın prensiplerini, millet olarak sahip olduğumuz değerleri ayaklar altına aldıklarını üzülerek seyrediyoruz. Teşhircilik, dolandırıcılık, para aklama, kirli ilişkiler, garip bağlantılar birer birer ortaya dökülüyor. Öte yandan ahlakıyla ve yaşantısıyla gençlerimize örnek olması gereken sporcularımız nasıl bir faninin ömrü boyunca çalışsa dahi elde edemeyeceği servete ulaşmasına rağmen yine de doymayıp faizle alın teri dökmeden daha fazla kazanmak uğruna içine girdikleri sistemleri görüyorsunuz. Materyalist, dünyacı, nefis odaklı bir nesil yetiştirirseniz işte bunlar başınıza gelir. Biz Milli Görüş olarak 54 seneden beri önce ahlak ve maneviyat diye bunun için söylüyoruz. Milli Görüş olarak 54 seneden beri nefse esaret yerine, nefisle terbiyesi diye bunun için söylüyoruz. Manevi kalkınma diye bunun için haykırıyoruz. Materyalizm yerine maneviyatçılık diye bunun için haykırıyoruz.
4 kişilik bir aile için açlık sınırı 14 bin 25 liraya çıktı. Yani temel beslenme ihtiyacını bir ailenin karşılayabilmesi aylık 14 bin lira gerektiriyor. Türkiye’de son alım gücü rakamlarıyla enflasyon oranlarıyla yoksulluk sınırı 45 bin 687 liraya fırladı. Yani 4 kişilik bir ailenin ayda evine 45 bin lira girmiyorsa, bu aile yoksul sayılıyor. Bu da Türkiye’nin yüzde 80’inin yoksul olduğunu gösterir. Tek başına yaşama maliyeti 18 bin 240 liraya yükseldi. 4 kişilik bir ailenin toplam gıda harcamasını Kasım ayı itibariyle 14 bin lira olduğu yani açlık sınırı. 14 bin açlık sınırı olan bir ülkede asgari ücret ne kadar? 11 bin 400 lira. Bu 11 bin 400 lirayla hem beslenmesi lazım hem ısınması lazım kirasını ödemesi lazım, ulaşım giderleri var, kırtasiye giderleri var, giyim kuşam giderleri var. Hepsini 11 bin 400 lirayla karşılaması lazım. Böyle bir şey matematiğe de aykırı, insanlığa da aykırı bir durum.
“HİÇBİR ENFLASYON HESABININ BİRKAÇ AY SONRA BİLE GEÇERLİ OLMADIĞI BİR ORTAMDA, SENEDE BİR DEFA ZAM YAPMAYI DÜŞÜNÜYORLARSA ALLAH ASGARİ ÜCRETLİNİN YARDIMCISI OLSUN”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, ‘Ülkemizde aşırı yoksulluk içinde veya açlık sınırı altında yaşayan kişi bulunmamaktadır’ diyor. Biz sayın Bakan’ın bu ifadelerini şaşkınlıkla izliyoruz ve sayın Bakan ile aynı ülkede mi yaşıyoruz, aynı istatistiklere mi bakıyoruz, gerçekten de anlayamıyoruz. Bırakınız 7 bin 500 lira aylık maaş reva görülen emeklimizi, bırakınız 11 bin 400 lira maaş reva görülen asgari ücretlimizi, bugün Türkiye’de profesörlerimizin aldığı maaş dahi yoksulluk sınırının altında. Bakan Işıkhan’ın vatandaşımızın yoksul kalmasını kabullendiğini asgari ücrete yaklaşımından da anlıyoruz. Asgari ücret için geçmişte olduğu gibi asgari ücrete tek bir sefer zam yapmayı düşünüyoruz diyor. Bu enflasyon patlamasının olduğu bir ortamda, hiçbir enflasyon hesabının birkaç ay sonra bile geçerli olmadığı bir ortamda, bir sene için bir defa zam yapmayı düşünüyorlarsa cenabı Allah bu asgari ücretlinin yardımcısı olsun.
2024 yılı merkezi yönetim bütçe taslağına göre bütçe giderleri 2024 yılında 11 trilyon lira olacak. Bütçe gelirleri ne kadar 8,44 trilyon. Ne demek bunun manası 2,65 trilyon lira açık var. 100 milyar dolara yakın bütçede açık var. Nasıl karşılanacak bu? Bugüne kadar nasıl karşılandıysa öyle karşılanacak, yeniden borçlanmayla, net borçlanmayla karşılanacak.
Bütçe açık veriyor ve bu açık iç ve dış borçlanmayla finanse edilmeye çalışılıyor. Ne demek bunun manası? Maalesef üzülerek ifade ediyorum, 20 seneden beri olduğu gibi bugünden sonra da tam gaz borçlanmaya devam. Bütçe teklifinde vergilerin 2024 yılında 8,33 trilyon liraya yükseltildiğini görüyorum. 8,33 trilyon lira milletten vergi toplanacak.
Yüksek düzeyde borçlu olmak, her sene 100 milyar dolar borç almak için uğraşmak, sizi dış politikada da güçsüz hale getiriyor. Dış politikada da sözünüzü dinletemeyecek bir noktaya getiriyor. Bir gün önce ‘SWAP antlaşması yapayım, kredi verin, borç verin’ dediğiniz adamlarla ertesi gün diplomasi masasında şu adımları atın, böyle yapın Orta Doğu’da şunu yapmayın dememizin maalesef hiçbir etkisi ve faydası olmuyor.
Bu millet 20 sene boyunca sizlere sahip çıktı. En son 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta Cumhur İttifakı’na ve sayın Cumhurbaşkanı’na destek oldu. Şimdi hükümete düşen, bu milletin derdiyle dertlenip önce millet anlayışıyla şu ekonomik buhrandan bu milleti çıkarmaktır.
Bu vesileyle, bu tarihi günler burada belediye başkan adaylarımızı olarak gelmiş olan fakat inşallah 4 ay sonra belediye başkanlarımız olarak takdim edeceğimiz başkanlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum, bir kez daha başarılar diliyorum. Değerli il başkanlarımız, sizler ikinci 40 yılın kahramanları olduğunuzu gösterdiniz. 3 ayda yüzde 30 büyüme, inşallah bu tempoyla, bu hızla devam edecek ve 2028 seçimlerine 3 milyon üyeyle gireceğiz, iktidarı tırnaklarımız da söke söke alacağız.”
Erbakan’ın konuşmasının ardından belediye başkan adaylarının tanıtımına geçildi. Yeniden Refah Partisi’nin bugün açıklanan belediye başkan adaylarının bazıları şöyle:
Selahattin Baysal, Adana
Fehmi Güray Çakır, Afyonkarahisar
Mustafa Selvi, Aksaray
Mustafa Yanılmaz, Ankara
Atınç Korkmaz, Antalya
Fatih İnceboy, Balıkesir
Ahmet Baki Kebapçı, Bartın
Ziyaülhak Yamaç, Batman
Osman Görer, Bayburt
Mahfuz Arslan, Bingöl
Sadettin Baskın, Bolu
Murat Kolancı, Bursa
Nuri Kuşçu, Çorum
Ali Erdem, Diyarbakır
Adnan Bozan, Erzurum
Osman Mandacı, Eskişehir
Ziya Nas, Gümüşhane
Samet Tonay, Isparta
Mustafa Doğan, İstanbul
Muhammed Aydoğar, Kahramanmaraş
Ahmet Taşkıran, Karaman
İbrahim Çelik, Kars
Abdullah Turaç, Kayseri
Arif Erdal, Kırıkkale
Ali Taştan, Kocaeli
Temel Peker, Konya
Osman Gezgin, Kütahya
Hakan Lalebaş, Manisa
Mahmut Özer, Mardin
Yılmaz Elçin, Muğla
Adem Ağca, Ordu
Adem Cingöz, Osmaniye
Ahmet Yetimoğlu, Şanlıurfa
Sabri Tatar, Şırnak
Hüseyin Utku Yamçici, Tokat
Süleyman Pulat, Trabzon
Abdullah Zeki Ercan, Yalova