Gece karanlıkta telefon kullanımı miyop riskini arttırıyor!

Türk Oftalmoloji Derneği: Çocuklarda Miyop Artışı Alarm Veriyor

Kovid-19 salgını sonrası evde geçirilen zamanların çocuklarda miyop oluşumunu artırdığına dikkat çeken Türk Oftalmoloji Derneği’nden Dr. Vildan Koçer Öztürk, 2050 yılında dünya nüfusunun yarısının miyop olmasının beklendiğini belirtti.

Dr. Öztürk, miyopun çocukluk döneminde başladığını vurgulayarak, “Çocukların gözleri büyüme sürecindeyken, gözler gereğinden fazla uzarsa miyop oluşabilir. Bu nedenle çocukluk döneminde önlemler alınması gerekmektedir. Günümüzde ciddi bir sorun haline gelmiştir.” şeklinde konuştu.

Bilgisayar, tablet gibi dijital ekranlarla yapılan yakın çalışmanın miyop riskini artırdığını belirten Öztürk, ekranların göze uzak tutulması, bol ışıklı ortamlarda çalışılması gerektiğini önerdi.

Ekrana bakarken ortamı aydınlatmayı unutmayın

Göz sağlığını korumak için ortam ışığının önemine değinen Öztürk, “Ekran ışığının parlaklığının azaltılması ve ekran karşısında çalışanların her yarım saatte bir beş dakika ara vermesi büyük önem taşımaktadır. Gece karanlığında telefon veya tablete bakan çocuklarda miyop riski daha yüksektir.” şeklinde uyarıda bulundu.

Miyopun tedavi edilmezse ve ilerlerse glokom, sarı nokta ve katarakt gibi göz hastalıklarına neden olabileceğini belirten Öztürk, “Derece yükseldikçe kalıcı görme problemleri ortaya çıkabilir. Yüksek dereceli miyop vakalarında bu hastalıklar daha sık görülür. Miyoptan korunmak için yaşam tarzında değişiklikler yapılması önerilmektedir. Günde en az iki saat doğal ışıkta bulunmak önemlidir. Güneş olması gerekmez, gün ışığı bile yeterlidir. Doğal ışık, retinaya ulaştığında beynin göz büyümesini kontrol etmesine yardımcı olur. Ayrıca doğada vakit geçirmek, yakın mesafede ekranın bakılmasını azaltır. Çin’de miyop sorununu azaltmak için cam sınıflar gibi uygulamalar yapılarak olumlu sonuçlar elde edilmiştir.” açıklamasında bulundu.

Miyop ilerlemesini durdurmak için damla tedavilerinin uygulandığını belirten Öztürk, retinanın daha doğru ışık almasını sağlamak için çaba harcadıklarını da ekledi.

Related Posts

Sağlıkta yeni dönem başlıyor; organ bağışından dijital onaya kadar birçok alanda köklü değişiklikler yapılacak

Sağlıkta yeni dönem başlıyor; organ bağışından dijital onaya kadar birçok alanda köklü değişiklikler yapılacak

‘Karpuzu peynirle tüketerek kan şekerini dengelemek mümkün’

Yaz aylarının vazgeçilmezi karpuzun sağlıklı tüketilmesi için önerilerde bulunan Diyetisyen Gökçenur Kahraman, “Yazın ferahlatıcı meyvelerinden karpuzun büyük bir kısmı sudan oluşur ancak glisemik indeksi yüksektir. Ana öğünlerden 1-2 saat sonra yanında bir avuç badem veya birkaç cevizle birlikte tüketilebilir. Karpuzun yanına beyaz peynir eklenerek kan şekeri dengesi daha iyi korunabilir. Tokluk süresi uzayabilir. Karpuzu nane, limon, yoğurt gibi malzemelerle karıştırarak sağlıklı smoothieler yapabilirsiniz. Roka, beyaz peynir, zeytinyağı ile yaz salataları hazırlayabilirsiniz” dedi.

Erken tanı ile skolyoz cerrahisiz atlatılabilir

Samsun’da görev yapan Omurga Cerrahisi Doç. Dr. Ömer Bozduman, Haziran ayının ‘Skolyoz Farkındalık Ayı’ olduğunu hatırlatarak, aileleri çocuklarında omurga eğriliği belirtilerine karşı dikkatli olmaya davet etti. Bozduman, erken teşhisin skolyoz tedavisinde cerrahi müdahale gereksinimini büyük oranda ortadan kaldırdığını vurguladı.

Çocuğum hangi sporu yapsın? Genetiğin şifresi yol haritasını çiziyor

Yapay zeka destekli genetik testler, sporcuların potansiyelini ortaya koyarak başarıya giden yolu bilimsel verilerle çiziyor. Prof. Dr. Zeynep Ocak, bu testlerin çocukların hangi spor dalında parlayabileceğini, sakatlık risklerini ve en uygun antrenman yöntemlerini belirlemede nasıl bir rehber olduğunu anlattı.

Artan polen yoğunluğu alerjik şikayetleri artırdı

Van’da son günlerde artan polen yoğunluğu nedeniyle alerjik şikayetlerin arttığı belirtildi.

Kilo veremiyorsanız sebebi ruh haliniz olabilir!

Obezitenin arkasındaki görünmeyen nedenleri hiç düşündünüz mü? Ruh Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yılbaş, yeme bozuklukları ve ruhsal çöküntülerin kilo artışına nasıl zemin hazırladığını çarpıcı detaylarla anlattı.